Koroner Bypass Ameliyatlarının Sırrı

Kalp adalesini besleyen koroner damarlarımızın hastalıkları toplumda oldukça yaygın olarak görülmekte olup,  toplumun ortalama %4-5’ini ilgilendirmektedir. Hastalığın görülme sıklığı yaş, sigara, tansiyon, genetik faktörler, kilo, stres, cinsiyet, şeker hastalığı gibi pek çok faktörden etkilenmektedir. Hastalık kendisini eforla gelen göğüs ağrısıyla veya ilk olarak kalp krizi ile göstermektedir.

blank

Hastalığın kesin tanısı koroner anjiografi ile konulmakta olup, 3 damar hastalığı, sol ana koroner damar hastalığı gibi durumlarda cerrahi tedavi  önerilmektedir. Koroner Bypass Cerrahisi kanı dar olan bölgenin ilerisine  kanı ulaştırmak için yapılan köprüleme ameliyatlarıdır.

blank

Ameliyat sonrası ameliyatın kaderini belirleyen pek çok faktör bulunmaktadır. Buna bağlı olarak ameliyattan sonra 1 günden 30-40 yıla kadar geniş bir yelpazede yaşama oranlarına sahip olurlar. Bu sürenin belirlenmesinde pek çok faktör söz konusudur. Bunların başında;

Ameliyat öncesi:

blank

  1. Hastanın ameliyat öncesi kalp krizi geçirmesi ve kalp performansının bozuk olması
  2. Kalp adalesinde bozulmaya bağlı kalp kapakçığında kaçak olması
  3. Hastanın koroner damar yatağında yaygın hastalığın  olması,
  4. Diyabet
  5. Kadın cinsiyet
  6. Akciğer problemi olması (KOAH) olması

Ameliyat esnasında:  

blank

blank

  1. Kullanılan damarların cinsi: atar damar veya toplardamar tercihine göre oldukça büyük farklılıklar göstermektedir. Genel olarak 10 yıl açık kalma oranı göğüsten çıkartılan atardamarda %90 iken, bacaktan çıkartılan toplardamarda %35-40 civarındadır. Bu iki damarın arasında koldan çıkartılan atardamar gelmektedir.
  2. Kullanılacak olan damarın çıkartılması esnasında uygulanan travmalara bağlı ömründe kısalmalar olabilmektedir.
  3. Koroner bypass esnasında çıkartılan damarların dikilmesi esnasında cerrahi tekniğin yetersiz oluşu
  4. Bypass esnasında kullanılan damar boyunun kısa veya uzun olmasına bağlı damarın açık kalma oranı azalır.

blank

blank

Ameliyat sonrası;

  1. Beslenme alışkanlığının kötü olarak devam ettirilmesi
  2. Diyabetik hastalarda şeker kontrolünün düzensiz olması
  3. Yüksek tansiyonun kontrol altına alınmaması
  4. Hareketsiz yaşam tarzının sürdürülmesi
  5. Sigara kullanımına bağlı olarak damarların açık kalma oranı azalmaktadır.
  6. İlaçların düzenli olarak kullanılmaması

Sonuç olarak, koroner bypass ameliyatlarının kaderini belirleyen pek çok faktör  bulunmaktadır. Bu  risk faktörlerinin sayısında artışla orantılı olarak damarların açık kalma oranlarında ve yaşam süresinde   azalmalar görülmektedir.  Yine de ameliyat sonrası uzun dönem takipte hastaların, beslenmelerine, tansiyon ve şeker kontrolüne dikkat etmeleri, sigara içmemeleri, spor yapmaları mutlak olarak damarların açık kalma oranını ve yaşam süresini uzatacaktır.

Prof. Dr. İlhan Gölbaşı